Egzersiz Yapmanın Fiziksel ve Zihinsel Faydaları
Fit ve formda olduğunuzda genel olarak kendinizi iyi hissedersiniz. Giysilerinizin üzerine duruşu bile değişir. Kendinizi daha sağlıklı, zinde ve güçlü hissedersiniz. İstediğiniz sporu yapabilir, hatta dağlara tepelere çok rahatlıkla tırmanabilirsiniz. Merdivenleri çıkarken rahatsız olmazsınız. Sırt, bel ağrısı çekmezsiniz. Uyku problemi yaşamazsınız; sabahları çok daha erken ve zinde uyanırsınız. Profesyonel sporcu olmaktan bahsetmiyoruz belki ama gene de hayatı çok daha iyi hissedeceğimiz kesin.
Yaşantımızın büyük bölümünü bu şekilde yaşamamız ve hissetmemiz gerekir aslında. Vücudumuzu ve kaslarımızı egzersiz yaparak çalıştırmanın sağlığımıza ve canlılığımıza çok büyük katkıları vardır. Uykumuz, sağlığımız, ruh halimiz ve düşünce şeklimiz çok olumlu bir şekilde etkilenir.
Fiziksel sağlığa etkileri
Güçlü kaslara sahip olmak tek başına bile kişinin kendini iyi hissetmesini sağlar. Ki bunun yanında güçlü kaslara sahip olmak sağlıklı olmanın da bir işaretidir. İyi oluşturulmuş bir kas sistemi vücuttaki birçok sisteme fayda sağlar. Egzersiz yapmak sağlık geliştirici moleküllerin dolaşım içine salınmasını tetikler, bu da kalbin, karaciğerin, akciğerlerin ve beynin güçlenmesine yardımcı olur. Egzersiz yapmak, sağlık için büyük faydaları ile birlikte 300’den fazla proteinin dolaşımını arttırır.
Egzersiz yapmak için kaslarımız enerjiye ihtiyaç duyar, bunun için vücudumuz bir takım kimyasal reaksiyonlarla birlikte yağ ve karbonhidratları yakar. Egzersiz kalp atış hızını arttırır. Bu sayede sistemimize daha fazla kanın pompalanmasına yardımcı olur. Bu da hücrelerimizin daha fazla oksijen almasını, hücresel atık metabolitlerin silinmesini sağlar ve core (gövdeyi ve gövde iskeletini bir arada tutan kas grubu) sıcaklığımızı yükseltir. Egzersiz ve enerji kombinasyonu yaşlanmaya karşı harika bir etki oluşturur.
Testosteron, kasların büyümesi, metabolizma ve libido için çok önemlidir. Düşük seviyedeki testosteron depresyona ve obeziteye sebep olabilir. Düzenli egzersizler, özellikle dayanıklılık/direnç antrenmanları, testosteron seviyesini yükseltir. Egzersizler diğer hormonların dengelenmesinde de yardımcı olur.
Sarkopeni, yaşla birlikte iskelet kasındaki azalmadır. Kısaca yaşlanma ile meydana gelen kas kaybıdır. 40’lı yaşların başında başlar ve müdahale edilmezse 70 yaşına gelindiğinde kas kütlesinin yarısı kaybedilmiş olur. Fakat sarkopeni kaçınılmaz bir son değildir. Kas yapınızı ve hareket kabiliyetinizi koruyabilirsiniz. Bu işin anahtarı yüksek yoğunluklu egzersizdir. İlerleyen yaşlarınızda da sağlıklı ve aktif olmak isterseniz, çok geç kalmadan bir egzersiz programına başlayın. Unutmayın, spora başlamak için asla geç değildir.
Egzersiz yapmanın kaslarımızı geliştirdiğini ve yağ yaktığını biliyoruz. Birden fazla yağ çeşiti vardır. Bu yağlardan “beyaz veya sarı" yağ enerjiyi depolar, metabolik sendroma, insülin direncine, hatta kalp krizi ve felçlere neden olabilir. Diğer yağ türü ise 'kahverengi' yağdır (daha fazla kan hücresi ve mitokondri içerdiği için kahverengi görünür). Kahverengi yağ trigliseritleri yakar ve kan dolaşımından da şeker alır. Araştırmalar, egzersizden sonra kas hücrelerinin salgıladığı irisin (detaylı bilgi için İrisin ve Metabolik Etkileri) hormonunun beyaz yağın kahverengi yağ gibi davranmasını sağladığını göstermişlerdir.
Ruh halinizi düzeltir
Egzersiz yapmanın stresi azalttığı, zihni keskinleştirdiği, depresyonu azalttığı, rahatlık hissi verdiği, ruh halini düzelttiği ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinmektedir. Egzersiz yapmak mutluluk hormonu olarak da bilinen endorfinin salgılamasını sağlar. Yapılan çalışmalar egzersizin mutluluğu artırdığını bilimsel olarak da kanıtlamıştır.
Üretkenlik – Verimlilik
Genel olarak egzersiz yapan insanların hayata bakışı değişir; daha düzenli olurlar, daha sağlıklı beslenmeye başlarlar, kötü alışkanlıklardan uzak dururlar. Daha az alkol tüketirler, çevrelerine daha saygılı ve sabırlı olurlar. Daha az stresli olurlar. Kısacası egzersiz yapmak hayatınızda büyük değişime yol açan kilit bir alışkanlıktır.
Bütün yararlarına rağmen, neden hala egzersizi bir alışkanlık haline getiremiyoruz, bir yaşam biçimi olarak hayatımıza entegre edemiyoruz. Düzenli egzersiz yapmak neden bu kadar zor? Herkesin sığındığı cevap genellikle zamanın olmadığı yönünde.
İyi veya kötü birçok alışkanlık az ya da çok memnuniyetle oluşur. Size “İyi hissettiren” nörokimyasallar, dopamin ve serotenin salgılatan bir aktiviteyi, sağlığınız için iyi ya da kötü olsun, tekrar deneyimlemek istersiniz. Bu duyguyu iyi bir antrenmandan biraz sonra hissetmeye başlarsınız. Bu gecikme beyninizin memnuniyet bağıntısını bir alışkanlık haline getirme sürecini biraz bulanık hale getirir. Beyniniz İyi hissetme duygusundan ziyade egzersiz sürecindeki zorluğu hatırlar ve tecrübenizi bununla ilişkilendirir. Spor yapmaya devam ettikçe, iyi hissetme duygunuz daha baskın hale gelecek ve spor yapmayı alışkanlık haline getireceksiniz.
Spor yaparken harcanan zamana değil enerjiye odaklanmanız gerekir.
Enerjimizi 4 parçaya ayırabiliriz:
- Fiziksel enerjiniz - ne kadar sağlıklısınız?
- Duygusal enerjiniz - ne kadar mutlusunuz?
- Zihinsel enerjiniz - bir şeye ne kadar iyi odaklanabiliyorsunuz?
- Ruhsal enerjiniz – bunları neden yapıyorsunuz? Amacınız nedir?
Fiziksel enerjimiz doğal olarak en temel enerji modelimizdir. Bu yüzden vücudumuzun zinde ve fit olması tüm enerji modellerinin üzerine inşa edilmesi için esas temeli oluşturur. Genelde bunun tam tersine odaklanılır ve vücudun zindeliği ve canlılığı en son düşünülür. Esas olarak egzersiz yaparken fiziksel ve duygusal enerjinize dikkat etmeniz gerekir.