Gerçekten İşe Yarayan Kilo Verme İpuçları

1. Hızlı değil kalıcı çözümleri benimseyin

Beslenme alışkanlığınızı ve yaşam biçiminizi belirli bir şekilde düzeltemezseniz, sonuçlarını da sonsuza kadar göremezsiniz. Beklenmedik sonuçlara yol açabilecek köklü değişiklikler yapmak yerine, diyetinizde, egzersizinizde, stresinizde veya uykunuzda yapabileceğiniz ve uzun süre sürdürebileceğiniz küçük değişikliklere odaklanın. Öğünlerinizde tabağınızın yarısını sebze yapın mesela, 3-4 saatte bir yiyin, günde 10.000 adım yürüyün veya haftada iki kez kuvvet antrenmanı yapın. Fakat, hepsini bir anda yapmaya çalışmayın, yavaş yavaş vücudunuzu ve kendinizi alıştırarak devam edin. Belirli bir diyet programına bağlı kalmaya çalışıp başarısız olan birçok örnek vardır, vücudunuzun ve beyninizin tamamen onaylamadığı bir beslenme şekline uzun süre devam edemezsiniz; psikolojiniz bu konuda yeterli olmayabilir. Vücudunuzu alıştırarak devam ederseniz kendinizi de çok yıpratmadan istediğiniz sonuçlara doğru yol alırsınız. Unutmayın, vücudunuza uyum sağlayıp, ileriyi planlarsanız başarılı olabilirsiniz.

2. Bırakıp bırakıp tekrar başlama alışkanlığını terk edin

Cuma gecesi psikolojik ortama yenilip duygusal bir yemek yeme krizine girdikten sonra kendinize hafta sonunun mahvolduğunu ve Pazartesi günü yeniden başlayacağınızı söylediğiniz oldu mu? Bu, insanları kısıtlama ve sonra aşırı yeme kısır döngüsüne sokan tam olarak kendi kendini sabote eden bir davranış şeklidir. Yaptığınız davranıştan dolayı suçluluk duymayın, bunu nasıl telafi edeceğinize odaklanın: "Bunu yememeliydim" demek yerine, kendinize "Bunu yemeyi seçtim ve çok lezzetliydi, bu yüzden suçluluk duymayacağım" deyin. Tek bir öğünde aşıraya kaçmak bu uzun yoldaki çabalarınızı boşa çıkarmaz. Ayrıca "yeniden başlamak" için Pazartesi’yi beklemenize gerek olmadığını da unutmayın. Her öğün küçük bir değişiklik yapmak için yeni bir şanstır ve bu küçük değişiklikler zamanla alışkanlık haline gelebilir.

3. Ya hep ya hiç düşüncesinden uzak durun

"Pazartesi’den başlamak" düşüncesi ya hep ya hiç zihniyetinde olmanın bir sonucudur. Bu, dengede değil, yeme ve duygularda aşırılıklara yol açar. Günlük almanız gereken kaloriyi aştığınızda, bunu büyük bir mesele haline getirmeyin. Bunun yerine kendinize şunu hatırlatın: "Sadece bir gün. Kalorilerimi aşarsam, hiç de önemli değil." Bunun yerine haftalık ortalamaları düşünün. Alışkanlıklarınızı teker teker değiştirmenin yavaş ve istikrarlı yoluna odaklanın. Yaptığınız şeyin kısa bir süre devam edip bitecek bir şey olmadığını, bunun bir yaşam tarzı değişikliği olduğunu kabul edin. Unutmayın ki elde ettiğiniz sonuçların sürdürülebilir olması için bu beslenme alışkanlığınızın ve yaşam biçiminizin ömür boyu devam etmesi gerekir.

4. Yiyecekleri "iyi" veya "kötü" olarak görmeyi bırakın

Karbonhidrat veya tatlı gibi belirli şeyleri yediğinizde kendinizi suçlu hissetmeyin, yiyecekleri "iyi" veya "kötü" olarak görmeyi bırakın. Bazı besinler sağlığımız için diğerlerinden daha yararlı olsa da başarılı bir şekilde kilo vermek için herhangi bir besin veya besin grubundan vazgeçmenize gerek yoktur. Hatta, belirli yiyecekleri ne kadar "kötü" görürseniz, o kadar yeme içgüdüsüne sahip olursunuz.

Öğünlerinizin %80’ninde, tabağınızın yarısını sebzelerle, dörtte birini kepekli tahıllarla ve dörtte birini protein ve biraz da sağlıklı yağla doldurmayı hedefleyin. Geri kalan %20'de ise aşırıya kaçmadan canınızın istediğini yiyip tadını çıkarın; kendinizi suçlu hissetme yoluna girmeyin. Ayrıca bu zevkleri de sadece hafta sonuna bırakmayın.

5. İlerlemeyi ölçmenin tek yolunun tartı olmadığını unutmayın

Tartıdaki sayıya takılıp kalmayın, tartı kilo vermenin (yağ yakmanın) tek ölçüsü değildir. Yapılan tüm diyete rağmen ibrenin hareket etmediğini düşünerek hayal kırıklığına uğrayan birçok kişi vardır, bu durum kilo verme sürecinizde ilerlemenin olmadığı anlamına gelmez; gereksiz yağlardan kurtulup kas yapmış olabilirsiniz veya vücudunuz gereğinden fazla su tutmuş olabilir. Belirli aralıklarla vücut ölçünüzü almak, giysilerinizin durumu, tartı ibresi oynamasa bile bir ilerleme sağladığınızı göstergesi olabilir.

Ölçekteki sayı, su, kan, kas, kemik, organlar ve yağ dahil olmak üzere vücuttaki her şeyi temsil eder. Kilonuzun hafta boyunca ve hatta gün boyunca 3-4 kg dalgalanması normaldir. Sayıları saplantı haline getirmeyin.

Kısa süreli sonuçlar yerine 3 - 6 aylık kilo verme eğiliminizi düşünün. Kilonuz haftadan haftaya inip çıksa da birkaç ay boyunca düşüş eğiliminde mi onu tespit etmeye çalışın. Değilse, diyetinizde veya egzersizlerinizde uygun değişiklikler yapmak için size yardımcı olabilecek bir diyetisyenle çalışmayı düşünebilirsiniz. Ayrıca, her gün tartılmak yerine haftada bir kez tartılmak daha iyi olabilir. Tartı haricinde ilerlemenizi izleyebileceğiniz başka yollar da bulun: Örneğin vücut ölçümleri, ilerleme fotoğrafları, ne kadar ağırlık kaldırabileceğiniz, enerji, stres düzeyi ve/veya uyku kalitesi gibi.

Ayrıca hedeflerinizi gerçekçi olarak belirleyin, sizin için uygun olacağını düşündüğünüz kilonun aslında sizin için uygun olamayabileceğini de hatırınızdan çıkarmayın. Bu sürecin uzun soluklu olduğunu ve kısa sürede elde edilecek sonuçların gene çok kısa sürede kaybedilebileceğini unutmayın. Kilo verme sürecindeki uygulamalarınızı bir hayat tarzı olarak benimsemeye odaklanın.